ISSN 2619-9734
UPDATES IN CARDIOLOGY OF THE TURKISH SOCIETY OF CARDIOLOGY - : 3 (1)
Volume: 3  Issue: 1 - 2020
1.Editorial
Öner Özdoğan
Page I

2.Introduction to 2019 ESC/EAS Guidelines for the Management of Dyslipidema
Lale Tokgözoğlu
doi: 10.5543/ucard.2019.25744  Pages 1 - 2
Abstract |Full Text PDF

3.Risk scoring and primary prevention
Öner Özdoğan
doi: 10.5543/ucard.2019.69188  Pages 3 - 6
Herhangi bir kişi için aterosklerotik kardiyovasküler hastalıktan (KVH) korunma onun toplam KVH riski ile ilişkilidir ve risk arttıkça tedavinin yoğunluğu da artmalıdır. Farklı rehberlerde farklı risk değerlendirme sistemleri kullanılmaktadır. İdeal bir risk skoru ülkelere-spesifik verilere dayanmalıdır. KVH’lerden korunmaya yönelik Avrupa rehberleri SCORE sisteminin kullanımını önermektedir, çünkü farklı ülkeler için tekrar kalibre edilebilmektedir. Birincil koruma bu rehberde ayrı bir başlık altında incelenmese bile, rehberin tümünde birincil koruma ile ilgili veriler mevcuttur. Dokümente aterosklerotik KVH olan hastalar (koroner arter hastalığı, periferik damar hastalığı ve inme) harici tüm bireylerin dislipidemi tedavisi birincil korumayı oluşturmaktadır. Yani birincil koruma hastaları çok yüksek risk grubundan, düşük risk grubuna kadar geniş bir yelpaze göstermektedir. Birincil koruma yaklaşımında da, ikincil korumaya benzer şekilde belirlenen hedeflere ulaşmak için tolere edilebilen en yüksek doza kadar yüksek yoğunluklu statin tedavisi önerilmektedir. Statin ile hedefe ulaşılamazsa, kombinasyon tedavisi önerilir.
Prevention of atherosclerotic cardiovascular disease (CVD) for any individual is associated with his/her total CVD risk, and the greater the risk, the greater the intensity of treatment. Different guidelines use different risk assessment systems. An ideal risk score should be based on country-specific data. European guidelines for protection from CVDs recommend the use of the SCORE system because it can be recalibrated for different countries. Although primary prevention is not examined under a separate heading in this guideline, the entire guideline contains data on primary prevention. The treatment of dyslipidemia of all individuals, except for patients with documented atherosclerotic CVD (coronary artery disease, peripheral vascular disease, and stroke) compose primary prevention and primary prevention patients range from a very high risk group to a low risk group. In the treatment of primary prevention patients, high-intensity statin therapy up to the highest tolerable dose is recommended to achieve the goals set similarly to secondary prevention. If the target is not reached by statin, combination therapy is recommended.

4.Approach to secondary prevention patient in the 2019 European Society of Cardiology Dyslipidemia Guide
Meral Kayıkçıoğlu
doi: 10.5543/ucard.2019.98608  Pages 7 - 9
En güncel dislipidemi kılavuzu olan 2019 Avrupa Kardiyoloji Derneği Dislipidemi tanı ve tedavi kılavuzunun önceki kılavuzlarla karşılaştırdığımızda en belirgin farkın ikincil korunma kapsamındaki hastalarda dislipidemiye yaklaşım olduğunu görüyoruz. Yeni kılavuzda çok yüksek risk olarak tanımlanan aterosklerotik kardiyovasküler hastalığı olan olgularda tedavinin ana hedefi düşük dansiteli lipoprotein (LDL) kolesterolün <55 mg/dL altına çekilmesi olarak belirlenmiştir. Bu yazıda yeni kılavuzun ikincil korunma kapsamındaki önerileri özetlenmiştir.
When we compare the most recent 2019 European Society of Cardiology Guidelines of Dyslipidemia Diagnosis and treatment, with the previous guidelines, we see that the main difference is the approach to dyslipidemia in the secondary prevention patients. In patients with atherosclerotic cardiovascular disease, which is defined as very high-risk group, the main goal of treatment is to reduce low-density lipoprotein cholesterol to the levels of <55 mg/dL. Herein, the recommendations of the new guidelines for secondary prevention are summarized.

5.Lipid lowering therapy in particular patient populations
Barış Güngör
doi: 10.5543/ucard.2019.09797  Pages 10 - 15
Dislipidemiler aterosklerotik kardiyovasküler hastalıklar için majör risk faktörüdür. Günlük pratikte, ek hastalığı olmayan hastalar kadar, özel hasta grubu olarak adlandırılabilecek, tedavi düzenlenmesi, ilaç seçimi, olası ilaç etkileşimleri ve klinik takip gibi konularda özen gerektiren hastalar da nadir değildir. Bu hasta gruplarının başında, akut koroner sendrom, ailevi hiperkolesterolemi, diyabetes mellitus, kronik böbrek hastalığına sahip hastalar sayılabilir. Bu hastalar büyük randomize kontrollü çalışmalarda yeterli sayılarda incelenmediğinden, kesin tedavi önerilerinde bulunmak da zorlaşmaktadır. Avrupa Kardiyoloji Derneği/Avrupa Ateroskleroz Derneği 2019 dislipidemi ve kardiyovasküler riskin azaltılması için lipit tedavi kılavuzu özel hasta gruplarına ayrıntılı olarak değinmiş ve tedavi önerilerini güncellemiştir.
Dyslipidemia is a major risk factor for cardiovascular diseases. In daily practice, patients with different clinical settings such as acute coronary syndrome, familial hypercholesterolemia, diabetes mellitus, chronic renal failure are not uncommon. These patients require special evaluation regarding treatment strategy, choice of medications, drug-drug interactions and follow-up. Usually, these patients have not been adequately presented in large randomized controlled trials, thus it is hard to derive definite indications and treatment algorithms for this group of patients. European Society of Cardiology/the European Atherosclerosis Society 2019 guideline on dyslipidemia and lipid modification to reduce cardiovascular risk has provided detailed information on patients with different clinical setting and updated treatment recommendations.

6.Lipid therapy in young and elderly
Ceyhun Ceyhan, Fatih Sivri
doi: 10.5543/ucard.2019.65375  Pages 16 - 19
Aterosklerotik kardiyovasküler hastalık toplumda giderek artmaktadır. Dislipideminin varlığı ve kümülatif etkilerinin aterosklerotik süreçte çok önemli olduğu önceki çalışmalarda gösterilmiştir. Bu durum hastanın yaşından bağımsız olarak primer ve sekonder korumanın önemini ortaya koymaktadır. Ailesel dislipidemisi olan bireylerin aileleri, erken tanı ve tedavi için taranmalıdır. Yaşlı ve çocuk hastalarda ise statin tedavisi düşük dozlarda başlatılıp hedef düşük yoğunluklu lipoprotein-kolesterol seviyesine göre tedrici olarak arttırılmalıdır.
Atherosclerotic cardiovascular disease is steadily increasing in society. The presence and cumulative effects of dyslipidemia have been shown to be very important in the atherosclerotic process in previous studies. This demonstrates the importance of primary and secondary prevention regardless of the age of the patient. Families of individuals with familial dyslipidemia should be screened for early diagnosis and treatment. In elderly and pediatric patients, statin therapy should be initiated at low doses and gradually increased according to the target low density lipoprotein-cholesterol levels.

7.Statin intolerance
Özcan Başaran
doi: 10.5543/ucard.2019.09719  Pages 20 - 24
Kolesterolün ateroskleroz ile nedensel ilişkisinin kesin olarak saptanmasıyla lipit düşürücü tedavilerin önemi artmıştır. Özellikle düşük dansiteli lipoprotein (LDL) kolesterol üzerine en etkili ve en güvenilir ilaçlar olan statinlerin uzun süre kullanmanın gerekliliği bu ilaçların olası yan etkilerinin ciddi şekilde araştırılmasına yol açmıştır. Statinlerin en önemli yan etkileri miyopati, yeni diyabet gelişimi ve çelişkili çalışma sonuçları olmakla birlikte hemorajik inme olarak öne çıkmaktadır. Klinik pratikte en sık görülen yan etki olan miyopati statin kesilmesinin en sık nedenidir. Statin intoleransı olarak da adlandırılan bu durum artmış kardiyovasküler olay riski ile ilişkilidir ve bu sorunla başa çıkma yolları giderek daha fazla önem kazanmaktadır. Bu yazıda statin yan etkileri kısaca gözden geçirilmiş ve özellikle miyopati gelişen hastalara odaklanılarak statin yan etkileri ile başa çıkma stratejileri özetlenmiştir.
The importance of lipid lowering therapies has increased with the precise determination of the causal relationship of cholesterol with atherosclerosis. Especially the need for long-term statin use (the most effective and safest drugs to lower low density lipoprotein (LDL) cholesterol) has led to serious investigations regarding the side effects of statins. The most important side effects of statins are myopathy, new onset diabetes, and despite some conflicting results hemorrhagic stroke. The most common side effect is myopathy and it is the most common cause for statin discontinuation. This condition is also known as statin intolerance and is associated with increased cardiovascular events rate. Threfore, management strategies of this problem are becoming increasingly important. In this article, statin side effects are reviewed briefly and management strategies of statin side effects are summarized with a special focus on patients with myopathy.

8.Diet and lifestyle modifications
Ümit Yaşar Sinan
doi: 10.5543/ucard.2019.02996  Pages 25 - 29
Kardiyovasküler hastalıklar tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de ölümün ve engellilik durumunun en önemli nedeni olmaya devam etmektedir. Diyet, yaşam tarzı değişikliği ve egzersiz aterosklerotik kardiyovasküler hastalıklardan korunmada önemli bir rol oynamaktadır. 2019 yılında Avrupa Kardiyoloji Derneği ve Avrupa Ateroskleroz Derneği ortaklığında yayınlanan dislipidemi kılavuzunda kardiyovasküler riski azaltmak için diyet ve yaşam tarzı değişikliğinin önemi bir kez daha vurgulanmıştır.
Cardiovascular disease is still the leading cause of mortality and morbidity in Turkey as whole World. Diet, life style modification, and exercise have an important impact on prevention of atherosclerotic cardiovascular disease. 2019 European Cardiology Association and European Atherosclerosis Association Guidelines for the management of dyslipidemias emphasized the importance of diet and life style modification to reduce burden of cardiovascular risk.

Quick Search



Copyright © 2024 Update in Cardiology



Kare Publishing is a subsidiary of Kare Media.